Nicole M. Aschoff* Amerikan işçileri sınıf savaşını kaybediyorlar. Özel sektörde, sendika üyeliği tek haneli seviyelere geriledi ve yılın bu çeyreği işe alma oranları 2010 yılından bu yana en kötü düzeyde. Düşük işsizlik seviyesi, işsizlerin iş bulmasından çok insanların iş aramaktan vazgeçmiş olduklarının göstergesi. Ve 1970’den bu yana, zenginler çuvalla para kazanmaya devam ederken, saatlik ve haftalık gelirlerde büyük bir düşüş […]
ABD’de otomotiv işçileri: Gerçekler ve söylentiler
Darbe ve referandum kıskacında 1 Mayıs
Ömer Yalçıntaş Türkiye işçi sınıfı zor koşullar altında, sorunlar yumağı içinde ve geleceğinin ciddi tehdit altında olduğu koşullarda 1 Mayıs’a hazırlanıyor/girecek. 2016’daki 1 Mayıs süreci için de benzer tespitler yapılmıştı. Öyle ki içerde ve dışarda savaş tamtamlarının çalındığı hatta “taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayacağız” türünden faşist söylemlerle hayata geçirilen dizginsiz saldırganlık döneminden geçtik. Çeşitli biçimlerde de devam ettiriliyor. […]
Marx’ın yönteminde adımlar
Ongun Gürsu Bertell Ollman’ın Diyalektiğin Dansı[1] isimli kitabı, diyalektiğin ne olup olmadığından ziyade Marx’ın çalışmalarında diyalektiği nasıl kullandığının bir analizi. Ancak bu kitap bir analiz ve analiz sonucunda bulunanların okuyucuya aktarılarak okuyucunun da bu metodu öğrenmesi gayesinin yanında, Marksizm eleştirilerinin veya Marksizmi aşma iddiasında olan akımların da Marx’ı ele alırken içlerine düştükleri hataları göstermesi ile çift yönlü bir anlam kazanmaktadır. […]
Uluslararası ilişkilere dair kısa notlar
Ahmet Cengiz Giderek sarpa sarmakta olan emperyalist kapitalist dünyanın bugünkügidişatını anlamak bakımından iki anahtar ülkeninbulunduğu söylenebilir. Bu iki anahtar ülke, ABD ve Türkiye’dir. Her biri başka bir düzlemde olmak üzere, bu ülkeler,aynı sorunsal bağlamında –dünyanın düzeni ve gidişatı– güncel iki ayrı cereyanın birer uç örneğini teşkil etmektedirler. İkisi de, elbette çaplarına göre, yumuşak karnı oldukları yerleşik dünya düzeninin hem çözülüşünün […]
“Cumhurbaşkanlığı sistemi”, tekçilik ve faşizm!..
Kadir Yalçın Türkiye 16 Nisan’da referanduma gidiyor. Oylanacak olanın ne olduğunu henüz geniş kitleler bilmiyor. Hemen tüm medya aygıtını, üstüne geri kalan enformasyon araçlarını ya da camilere varıncaya kadar bu amaçla kullanılan/kullanılabilecek propaganda olanaklarını elinde bulunduran, Anayasayı ileriye değil, geriye –12 Eylül’e, hatta Osmanlı’ya, I. Meşrutiyet öncesine– doğru değiştirmek isteyenler neden/niçin değiştirmek istediklerini anlatıp açıklamıyorlar ya da doğrusu açıklamak işlerine […]
Demokratik Modernite’nin “marksizm eleştirisi”nin eleştirisi
Arif Koşar Kürt siyasal hareketi ve Abdullah Öcalan’ın “demokratik modernite” paradigmasına uygun bir ideolojik hattın geliştirilmesini misyon edinen Demokratik Modernite dergisi, “Kuramsal Marksizmin tıkanıklıkları ve çözüm arayışları” konulu sayısında, Marksizm’i çeşitli yönleri ile eleştiri konusu yapıyor. Marksist paradigmanın “devletçi”, “pozitivist”, “aydınlanmacı”, “ilerlemeci” ve “indirgemeci” olduğu; bu nedenle “kapitalist modernite”ye “soldan destek sunduğu” iddia ediliyor. Öcalan’ın “açtığı yeni ufkun” yeni bir […]
Darlık içinde varlık fonu
Sinan Alçın Ağustos ayında çıkartılan KHK ile kurulan Türkiye Varlık Fonu AŞ[1] ve geçtiğimiz ay özelleştirme kapsamındaki kamu şirketleri, arazi ve çeşitli varlıkların fona devri ekonomi gündeminde esaslı bir yer edindi. Yakın dönemde de bu ağırlığın devam etmesi olağandır. Varlık Fonu kavramı öz itibarıyla Bağımsızlık/Egemenlik Varlık Fonları (Sovereign Wealth Funds) örneğinden türüyor. Dünya genelinde toplam portföy büyüklüklerinin 8 trilyon dolara […]
Referandum eşiğinde kadınlar
Fulya Alikoç Dünya kadınları bu yılki 8 Mart’ı kendi mücadele tarihlerinin tekerleğine, şimdiye kadar kat ettikleri yolun aksine yönde yüklenen topyekün bir baskı ve saldırı dalgasıyla karşılıyor. Tekerleğin öbür tarafında, onu geriye doğru döndürmeye yönelik kuvvet, farklı sınıflardan kadınların hayatında farklı görünümlere sahip olsa da meselenin özünde yatan olgu ve bunun yarattığı tehlike ortak: Kadınların toplumsal üretimde oynadıkları rol ile […]
8 Mart’a giderken Ekim Devriminin hatırlattıkları
Olcay Geridönmez Türkiye’de kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü OHAL koşullarında tüm yetkilerin ‘tek’ kişide toplanmasını sağlayacak bir anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi gündemiyle iç içe karşılayacak. Olağan yasal mekanizmaların askıya alındığı, ülkenin gece yarılarında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yönetildiği, terör ve güvenlik sorunlarının günlük hayatın bir parçası haline geldiği, muhaliflere yönelik antidemokratik baskı ve uygulamaların zirve yaptığı, tartışma, […]
Bu anayasa değişikliğine niçin hayır diyoruz?
İhsan Çaralan Türkiye’yi “tek parti tek adam yönetimi”ne götürecek, Hükümetin “Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi”, “Türk Usulü Cumhurbaşkanlığı sistemi”, “partili cumhurbaşkanlığı sistemi”[1] diye adlandırdığı düzeni anayasalaştıracak olan anayasa değişikliği için referandum 16 Nisan 2017 günü yapılacak. Ne var ki, MHP’nin desteğinde ve AKP’li vekillerin teklifiyle TBMM’ye getirilen anayasa değişikliği teklifinin Meclisten geçeceğinin az çok anlaşılmasından beri, Türkiye “evet” ve “hayır” diyecekler arasında […]