Marx’ta orta sınıf

Eğitimli profesyonel meslek sahipleri ya da beyaz yakalılar ücret karşılığında istihdam edildiklerinde işçi sınıfının, kendi hesaplarına ve özerk olarak çalıştıklarında küçük burjuva orta sınıfın bir parçasıdırlar. Dolayısıyla, üretim ilişkileri temelinde netleştirildiğinde görülebilir ki, kapitalist toplumlarda küçük burjuva orta sınıf söylendiği gibi sadece koşulları kötüleşip popüler ifadeyle çökmüyor, kapitalist üretim tarzının genel eğilimlerine denk düşecek bir biçimde hızlı bir biçimde işçileşiyor. […]

Emperyalizm ve savaşlar sorunu

Yusuf Akdağ “Tarihin sonu”, “Yeni Dünya Düzeni” ve “Küreselleşme” adlandırmalarıyla formüle edilip teorisi yapılan, savaşsız ve refaha boğulma yoluna girmiş yeni bir kapitalist dünya idi! Abartı ve çarpıtmaya dayalı kurgusal anlatı(lar), kapitalist-emperyalist dünya sistemi dışında bir başkasının mümkünsüzlüğünü tanıtlama iddiasına sahipti ve 20. yüzyıl boyunca tanık olunmuş-yaşanmış tüm olumsuzlukları sosyalizm ve Sovyetler Birliği’nin varlığıyla gerekçelendirmeye özel ve aşırı bir önem […]

Marx, Engels ve Marksist ekoloji

Kaan Kangal Marksizm ve ekoloji ilişkisinin bugüne kadar sürdürülmüş üç tartışmayı ortak bir noktada birleştirdiği söylenebilir: 1) Marx’ın politik ekonominin eleştirisinde doğaya ve çevre sorunlarına atfettiği önem tartışması; 2) Engels’in diyalektik bir felsefi doğa kavrayışına ilişkin tartışmalar; 3) Marx ve Engels arasındaki görüş farklılıkları ve hatta çelişkileri tartışması. Bu üç tartışma genel hatlarıyla Marx ve Engels’in doğayı bilimsel ve felsefi […]

‘Yeşil kapitalizm’: bir yanılsamanın gerçekliği üzerine

Ahmet Cengiz “Yeşil kapitalizm” ifadesi, halk anlatıları ve deyişlerinden alışık olduğumuz benzetmeleri çağrıştırmaktadır. Mesela eski bir Alman deyişinde bir şeyin olmazlığını açıklamak için, ‘keçiden bahçıvan yapmak!’ denilir. Keçinin bahçıvan olduğu bahçede gül kalmaz ve gülsüz bahçede bülbül ötmeyeceği gibi, bahçe de bahçe sayılmaz. Dolayısıyla kapitalizmin yeşili olmaz, fakat yine de oluyorsa, bu ancak kendi doğasına aykırı olma pahasına oluyordur. Böylesi […]

‘Popülizm’ tartışmaları ve Marksistlerin yaklaşımı – 2

Yusuf Akdağ “POPÜLİZM” “KÖTÜLÜK” MÜ, “OLANAK” MI? “Popülizm” üzerine kalabalık yazın bazı belirlemeler yapmayı mümkün kılıyor: I-) Burjuva “merkez partileri”nin yönetici ve sözcüleri, kendi dışlarındaki parti ve hareketlerin, özellikle de sol-sosyal demokrat ve reformcu partilerin “halk iradesi ve halkın istemleri” söylemiyle siyasal iktidara yönelttikleri eleştirileri “popülizm” olarak nitelemektedirler. Burjuva “merkez”ci bu yaklaşımda “popülizm”,  ‘sağ’dan ‘sol’a; dini-milliyetçi çıkışlardan ekolojik ve feminist […]

“Popülizm” tartışmaları ve Marksistlerin yaklaşımı – 1

Yusuf Akdağ “Popülizm”, düzinelerce yazarın binlerce sayfa tutan çok sayıdaki kitap ve makalesine “konu” başlığı olmuş bir “kavram” özelliği kazanmış -ya da bu düzeye çıkarılmış bulunuyor! “Popülizm külliyatı”da diyebileceğimiz bu yazında kavram, genel olarak belirlenimi güçlük gösteren “halkçılık” karşılığı kullanılmakla birlikte, daha belirgin şekilde ‘muhalif politikalar’ın farklı biçimleriyle özdeşleştirilmekte; küreselleşme ve neoliberalizmle bağlantılı ekonomi politikalar çerçevesinde kavramsallaştırılmakta; “klasik”, “neoliberal” ya […]

Türkiye’de ‘siyasi analiz’ ve liberal dogmalar

Hakkı Özdal AKP’nin, 18 yılı geride bırakan ve –uzunca bir süredir, onca başlıkta çerçevelenmiş bir krizler yumağından geçiyor olmasına rağmen– halen ‘hatırı sayılır’ bir kitle desteğine sahip olduğu varsayılan iktidarı; birbirinden çok farklı nedenlerle bu iktidarın karşısında olan kesimlerde, fazla iyimser bir acelecilikten fazla karamsar bir atalete uzanan değerlendirmelere yol açıyor. Siyasal alanda AKP-MHP ortaklığının temsil ettiği ve bir ‘rejim’ […]

İnovasyon artı-değer yaratır mı?

Arif Koşar GİRİŞ Teknoloji ve inovasyon[1] çağdaş kapitalizmin en önemli unsurlarından biri. Teknolojinin sağladığı olanakları kimi coşkuyla, kimi endişeyle, kimi de umursamazlıkla karşılasa da teknoloji yaşamımızı derinden etkileyen bir olgudur. Ancak insanlar çoğunlukla teknolojiyi maddeleşmiş ürün biçiminde, tezgahta ya da piyasada olduğu haliyle görür ve bilirler. Sadece verili bilgiye indirgenemeyecek olan teknolojinin bu yüzeysel görünümün ötesinde kapitalist ilişkiler içerisinde oldukça […]

Emperyalist ve ulusal güçler ve savaşlar

Kadir Yalçın 11 Kasım, emperyalist bir paylaşım savaşı olan I. Büyük Savaş’ın sonunu ilan eden ateşkes anlaşmasının 100. yılı. Onlarca ulustan milyonlarca işçi ve emekçinin canına mal olarak dünyayı kana boğan bu savaşı başlatanlarla onlara katılan yenilerinin emperyalist şefleri Paris’te toplanarak sözde barışa olan düşkünlüklerini kanıtlamaya çalıştılar. Mağlup ve galipleriyle savaşın tarafları sanki savaşı kendileri çıkarmamış gibiydiler. Sanki görünüşte barışçıl […]

Kamulaştırma tartışmaları ve büyük sermayenin sınıfsal refleksi

Yusuf Akdağ Kamulaştırma talep ve tartışmalarının yeniden gündeme gelmesinin aktüel nedenlerinden biri Kovid-19 salgını (pandemi) oldu. Sağlık sorununun hemen tüm kapitalist dünyada toplumsal bir sorun olarak acil durum alarmıyla öne çıkması, sağlık ve eğitim başta olmak üzere önceki dönemlerde birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de “kamu hizmeti“ kapsamında olan ve fakat neoliberal ekonomi politikalarla özelleştirilen kurumların kamulaştırılması talebini gündeme getirdi. […]