Aydın Çubukçu Bu yazı yayımlandığında “mahalli seçimler” sonuçlanmış, kendi amaç ve kapsamını aşan sonuçlar doğurarak, genel politik çerçeve içinde anlam ve işlev kazanan yeni bir süreci başlatmış olacak. Gündeme geldiği andan itibaren, “beka sorunu” halinde kamuoyuna sunulan iktidar aleyhine sonuçların gerçekten memleketin yıkılıp yıkılmaması konusunda bir dönemeç olduğunu ise henüz görmüş olmayacağız. Çünkü devletin baki olup olmamasını belediye ve muhtar […]
Kent üzerinden politika
Faşizm ve felsefe
Aydın Çubukçu FAŞİZMİN FELSEFEYE İHTİYAÇ DUYMASI Gündelik hayat içinde karşılaştığımız herhangi bireysel bir tutumun, laf olsun diye söylenmiş bir cümlenin, alışkanlıkların, geleneklerin, atasözlerinin içinde “faşizm belirtisi” olarak damgalayabileceğimiz pek çok özellik görebiliriz. Bunları eyleyenlerin faşizmle siyasal, ideolojik herhangi bir ilişkisi olmayabilir. Faşizm yaşanmadan, teorik, politik, estetik düzeyde sistem haline gelmeden önce, bu tür düşünce ve davranışlar, toplumun özellikleri içinde kimi […]
Mustafa Suphi, doğu halkları kurultayı ve anti-emperyalizm
Aydın Çubukçu* Mustafa Suphi’nin, Doğu Halkları Kurultayı (DHK) dolayısıyla anılması, yalnızca Türkiye komünist hareketinin gelişim evrelerini ve onun Türkiye komünist hareketi içindeki önemini anlamak bakımından değil, dönemin dünya çapında çatışan politikalarını gözden geçirmek için de pek çok fırsat sunmaktadır. Mustafa Suphi’yi Doğu Halkları Kurultayı içinde değerlendirmek için iki soru yol açıcıdır. Birincisi Kurultay hangi ihtiyaçtan doğmuştur ve ikincisi neden Kafkasya’da […]
CHP ve muhalefet
Aydın Çubukçu CHP,1950 yılından bu yana, koalisyon hükümetleri içinde yer aldığı birkaç dönem hariç, hep “Ana Muhalefet Partisi” olarak kalmıştır. Parlamentoda bazı dönemler birinci parti olmasına karşın, tek başına iktidar olamamış, bu yüzden “müzmin muhalefet partisi” unvanıylasiyasi literatüre geçmiştir. Alışılagelmiş kullanılışıyla muhalefet kelimesionun sayesinde çarpılmış ve yalnızcaiktidarda olmayan anlamına bürünmüştür. Söz konusu CHP olunca da, iktidara gelmeyi bekleyen, ama hep […]
Mantık ve Diyalektik’in eleştirisi üzerine
Aydın Çubukçu İlk basımının üzerinden neredeyse 30 yıl geçtikten sonra, Mantık ve Diyalektik adlı kitabım, nihayet kapsamlı bir eleştirinin konusu oldu. Çok önceleri Mustafa Bayram Mısır, çalışmaya Hegelci bakış açısının egemen olduğuna dair kısa bir eleştiri yöneltmişti. Bu bakımdan, Birikim’in Mayıs 2018 tarihli sayısında Alper Öztaş’ın değerli ilgisi[1], kitap için bir ilk sayılabilir. Böylece, en azından bazı bölümleri yeniden gözden […]
İşçi sınıfı ve politik mücadele
Aydın Çubukçu Engels işçi sınıfının temel mücadele biçimlerini sınıflandırırken, ekonomik, ideolojik ve siyasal mücadele biçimlerini sayar. Lenin, bunlar arasında siyasal mücadeleyi temel mücadele biçimi olarak vurgular. Komünist Manifesto, “her sınıf mücadelesi, siyasal bir mücadeledir” önermesini ileri sürer ve bu özelliği kazanabilmesi için, yerel ya da belli bir işkoluna ait mücadelelerin ulus çapında bir mücadele halini alması gerektiğine işaret eder. Manifesto, […]
Aydınlar ve toplumsal muhalefet
Aydın Çubukçu Marksizm-Leninizm bakımından aydın toplumsal kategorisi, tarihte oynadıkları rol ve işçi hareketi ile ilişkileri bakımından her zaman önem taşımıştır. Yine bu iki özellik açısından, dünya sosyalist hareketi ve Türkiye solu için her zaman tartışılan bir “aydın sorunu” da olmuştur. Tarihsel bir rolleri olduğu ve işçi hareketi ile ilişkilerinin önem taşıdığına ilişkin bu iki değerlendirme, yalnızca teorik bir varsayıma mı […]