Yusuf Akdağ Yarı sömürge, geri tarım ülkesi, bağımlı kapitalist ülke, dünyanın 21. büyük ekonomisi ya da “yeni emperyalist-alt emperyalist” gibi yapısal ve matematiksel tanımlama ve tespitlerle işaret edilen Türkiye’de kapitalist gelişme düzeyi ve sermaye birikimi sorunu onlarca yıl öncesinden başlayarak tartışma konusu olageldi. Yaygın kabul gören anlayışlardan birine göre Osmanlı’da da Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk yarım yüzyıllık sürecinde de farklı […]
Kuruluşunun İkinci Yüzyılında Türkiye’nin Bağımlı Kapitalizmi
Cumhuriyet ve laiklik üzerine
Ali Yaşar AKP iktidarı döneminde genel olarak işbirlikçi tekelci burjuvazi ve bu tekellerin AKP tarafından doğrudan desteklenen kesimleri -beşli çete diye adlandırılan- daha hızlı olmak üzere büyüdü. Madalyonun bir yüzü bu artan sömürü ve büyüme olurken diğer yüzü işçi sınıfının örgütlerine saldırı, sendikalaşma çabalarının engellenmesi, politik yaşamın daha da gerileştirilmesi oldu. Erdoğan tekellerin temsilcilerine “eskiden grev falan oluyordu, bunları […]
Cumhuriyetin 100. yılında Kürt sorunu: Hep aynı nakarat!
Yusuf Karadaş Giriş Kürt sorunu, Kürtlerin ayrı bir ulus olarak varlığının ve bağlı olarak ulusal-demokratik haklarının tanınması sorunudur. Yüz yıllık cumhuriyetin Osmanlı’dan devraldığı ama bugüne kadar çözümsüz bıraktığı Kürt sorunu, aynı zamanda bu rejimin karakterini belirleyen önemli sorunlardan biri olageldi. Bugün çözümü gecikmiş ve coğrafyası parçalanmış bir ulusal sorunu olarak Kürt sorununun diğer bölgesel gelişmelerle fazlasıyla iç içe geçmiş […]
Bir millet yaratmak
Aydın Çubukçu Önce burjuvazi Türkiye’de kapitalizmin gelişmesi üzerine yazılmış pek çok araştırmada, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinin bir “burjuvazi yaratma” süreci olduğu ileri sürülmüştür. Bu görüşü tamamlayan tez ise ülkenin iç dinamizminin yarattığı bir burjuva sınıfının olmaması, oysa özellikle “Batılılaşma” adı verilen “Kemalist Devrimler” yolunun bir burjuvaziyi gerektirmesi dolayısıyla Cumhuriyet kadrolarının bu eksikliği “burjuvaziyi yaratarak” gidermeye giriştikleri biçimindedir. Kemalistlerin toplumsal sınıfları […]
‘Makbul yurttaş’ın olanaksızlığı ya da sınıflı, imtiyazlı, kaynaşmamış bir kitle
Nuray Sancar Miras Cumhuriyet, 2. Mahmut’un Osmanlı ‘reformları’na kadar uzatılabilecek, 2. Meşrutiyet dönemine doğru da keskinleşen çelişki ve çatışmaları bakiye almıştı. Osmanlı aydınlarının çalışmaları, işçi sınıfı ve örgütleri, Anadolu’da vergilere ve baskılara karşı halk hareketleri[1], Kürt bölgelerinde isyanlar, ekmek isyanları, 1822’de Girit ayaklanmasıyla başlayan ulusal-ayrılıkçı hareketler imparatorluğun sonlarına doğru teb’anın hoşnutsuzluğunun boyutlarını gösteriyordu. Bu tablo dünya kapitalizmiyle ilişki içinde […]