CIPOML Avrupa Partileri*
Alman işçilerinin ve devrimcilerinin 1918 Kasım Devrimi, işçi sınıfı ve sosyalizmin, sömürünün, sömüren ve sömürülen ilişkisinin ortadan kaldırılacağı bir toplum ve gelecek kurma idealinin gerçekleştirilmesinde,uluslararası işçi sınıfının destansı mücadeleleri arasındadır.
1914’ten beri süren barbar emperyalist savaşı, açlık ve yoksulluğu protesto edip başka bir sosyal sistem kurarak buna son verme arzusuyla devrim çağrısı Kiel’den yükselmişti. Birçok yerde işçi ve asker konseyleri kuruldu. Birkaç gün sonra, 9 Kasım 1918’de sosyalist cumhuriyet Berlin’de ilan edildi.
Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi burjuvazisine ve kendi kapitalistlerine destek veren Sosyal Demokrat Parti’nin açıktan ihanetini gören Alman işçileri devrim yolunu seçti. Devrim koşulları olgunlaşmış, 1917 Rus devrimi örnek olmuştu. İmparatorluğun savaşta yenilmesi monarşinin sonunun geldiğini gösteriyordu.
Savaş, Avrupa haritasının yeniden çizilmesine neden olmuş, Rusya, Avusturya-Macaristan, Alman ve Osmanlı imparatorluklarının sonunu getirmişti. Dünya savaşının sona erdiği dönem ile Rusya’daki Ekim Devrimi, takip eden ilk yıllarda büyük etkide bulunmuştu. Büyük işçi hareketleri ve sosyalist devrimler kapitalizmin kapısına dayanmıştı.
Kiel’deki denizciler emperyalist savaşı sürdürmeyi reddedip kızıl bayrağı yükselterek silahlarını subaylara doğrulttuğunda Alman tarihinde yeni bir sayfa açıldı.
İktidarı ve egemen sınıfı devirme mücadelesine milyonlarca insanın katılımını sağlayan Kasım Devrimi, başarılı olması halinde dünya kapitalist düzenine ölümcül bir tehdit anlamına gelecekti. O, devrim ve sosyalizmin sadece daha geri ülkelerin değil, doğrudan kapitalizm ve emperyalizmin bağrında da ortaya çıkan bir sorun olduğunu gösterdi.
Rusya’daki Ekim Devrimi’nin başarılarından öğrenilen büyük derslerin yanı sıra Almanya’daki devrim dedönemin devrimci işçi, sosyalist ve komünist hareketinin oluşumuna esin ve yardım kaynağı oldu. Bu devrimin ortaya çıkışı ve kaderinin incelenmesi, devrimciler için hala önemli derslerle doludur.
Bu büyük devrim girişiminin yenilgisi, işçilerin veya genel olarak halkın desteğinden yoksun olmasından kaynaklı değildir. O gerçek bir işçi devrimi, sınıfın ve halk katmanlarının desteğini almış bir halk ayaklanmasıdır; proletaryanın devrimci karakterinin ve Alman işçi sınıfının özlemlerinin bir göstergesidir. Ancak Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg gibiiki önemli liderin öldürülmesinin ardından vahşice bastırılmıştır.
Sosyal demokrasi, oportünizm ve gericilik, Kasım Devrimi’nin zafere ulaşmasını önlemek için onun zayıflıklarını kullanmıştır. Ancak bu devrim, geçen yüzyıldan günümüze dek Alman işçi sınıfına mücadelesinde değerli bir miras bırakmıştır ve bugün de incelenmeyi hak etmektedir.
Devrimin hedeflerine ulaşamamasının ve bastırılmasının en önemli nedenlerinden biri, onu zafere taşıyacak güçlü bir devrimci işçi partisinin, Leninist bir partinin olmayışıdır.
Böylesi bir partiyi kurma ve büyütme mücadelesi sürekli bir mücadeledir ve devrimin başarısının ve sosyalizmin inşasının ilk koşuludur. Bu sorun bugün de devrimci komünistlerin mücadelesinin merkezinde yer almaktadır. 1918 Kasım Devrimi önemli bir ders olmaya devam ediyor.
Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı’nın Avrupa partileri olarak kardeş partimiz Arbeit-Zukunft tarafından düzenlenen yüzüncü yıl etkinliğini selamlıyoruz.
Almanya’daki devrimci mücadelenin kızıl bayrağını taşıyacak, Marx, Engels, Karl, Rosa ve sayısız diğer devrimcilerin çalışmasını sürdürecek şekilde Almanya’da gerçek bir Marksist-Leninist parti kurma çabanızda başarılar diliyoruz.
Yaşasın Alman işçi sınıfının devrim ve sosyalizm mücadelesi!
Yaşasın Marksizm-Leninizm!
*Uluslararası ML Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) Avrupa Partileri’nin 1918 Kasım Devrimi’nin 100. Yıldönümü vesilesi ile Almanya’daki ArbeitZukunft’a mesajı