Yusuf Akdağ Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevinden istifa etmesi ve ardı sıra saray kabinesi ve üst bürokrasisinde yapılan bazı yeni görevlendirmeler, istifanın ilan biçimi, aracı, dili-üslubu üzerine dikkat dağıtıcı spekülatif söylem ve tartışmaları da geride bırakacak şekilde “yeni bir dönem” tartışmasıyla daha geniş bir platforma taşındı. ‘Tek adam rejimi’nin en üst sorumlusunun ekonomide ve hukukta reform yapılacağına dair […]
İstifa, görevden alma, atama ve ‘yeni dönem’in eski politikaları
Kayıp cennet: Kültürel iktidar
Nuray Sancar İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde yaptığı konuşma sırasında Tayyip Erdoğan, daha önce de yakındığı kültürel alanda muktedir olamama sorununu bir kez daha gündeme getirdi ve şöyle dedi: “Hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı iyi biliyorsunuz. Gerçek iktidarın fikrî iktidar olduğunu iyi biliyoruz. Tek tek bireylerden başlayarak, toplumun tamamına uzanan fikrî iktidar yolu zor […]
ABD 2020 başkanlık seçimleri ve gösterdikleri
Ekim Kılıç ABD halkları 59. başkanlık seçimi için 3 Kasım 2020’de sandık başına gitti. Çeşitli eyaletlerde seçim gününden 46 gün önce başlayan oy verme işlemleri Türkiye’de sabah saatleriyle ABD batı yakasında sandıkların kapanmasıyla sona erdi. ABD 2016 Başkanlık seçimleri gibi ABD tarihindeki ilklerle dolu ayrıksı ve gerilimli bir seçim oldu. Seçimleri Demokrat Parti’den adaylar Biden ve Harris, eyaletlerden gelen ezici […]
2015 Metal Grevinin ORS işçileri üzerindeki etkileri
Ayhan Aydoğan ORS 1982’de Polatlı’da üretime başlayan, 1987 senesinde 4,5 milyon mamul üretirken 1996 senesinde ürün, işçi ve belgelendirme olarak büyük bir sıçrama yaparak 60 milyon mamule yaklaşan, Ortadoğu’nun en büyük rulman fabrikasıdır. 150 kişiyle seri üretime başlayan ORS’de şu anda 1600’ü işçi 400 beyaz yaka olmakla beraber toplam 2000 işçi çalışmaktadır. Teori ve Eylem Dergisi’nin Kasım sayısında Polatlı’daki işçileşme […]
Sosyal reformizm, aşırı sağ ve faşizmin yükselişi karşısında görevlerimiz
CIPOML* Her zamanki türden, burjuvazinin bilindik olağan yöntemlerle yönetebildiği sıradan bir süreçten geçmediğimiz ortada. Ortalama günler yaşamıyoruz. Sıra-dışılık iki yönüyle belirgin. Birincisi, egemen burjuvazi, yönetebilmek için eskisinden giderek farklılaşan yöntemlere başvuruyor. Buna, öncelikle demokratik hak ve özgürlüklerin tırpanlanmasıyla burjuva demokrasisinin güdükleşmesinde yeni mesafeler alınmasında, parlamenter yönetim tekniklerinin “gerektiğinde” (ki oldukça sık gerekli olmaya başladı) kolaylıkla bizzat burjuvazi ve partilerince darbelenerek […]