“Popülizm” tartışmaları ve Marksistlerin yaklaşımı – 1

Yusuf Akdağ “Popülizm”, düzinelerce yazarın binlerce sayfa tutan çok sayıdaki kitap ve makalesine “konu” başlığı olmuş bir “kavram” özelliği kazanmış -ya da bu düzeye çıkarılmış bulunuyor! “Popülizm külliyatı”da diyebileceğimiz bu yazında kavram, genel olarak belirlenimi güçlük gösteren “halkçılık” karşılığı kullanılmakla birlikte, daha belirgin şekilde ‘muhalif politikalar’ın farklı biçimleriyle özdeşleştirilmekte; küreselleşme ve neoliberalizmle bağlantılı ekonomi politikalar çerçevesinde kavramsallaştırılmakta; “klasik”, “neoliberal” ya […]

Türkiye’de ‘siyasi analiz’ ve liberal dogmalar

Hakkı Özdal AKP’nin, 18 yılı geride bırakan ve –uzunca bir süredir, onca başlıkta çerçevelenmiş bir krizler yumağından geçiyor olmasına rağmen– halen ‘hatırı sayılır’ bir kitle desteğine sahip olduğu varsayılan iktidarı; birbirinden çok farklı nedenlerle bu iktidarın karşısında olan kesimlerde, fazla iyimser bir acelecilikten fazla karamsar bir atalete uzanan değerlendirmelere yol açıyor. Siyasal alanda AKP-MHP ortaklığının temsil ettiği ve bir ‘rejim’ […]

İnovasyon artı-değer yaratır mı?

Arif Koşar GİRİŞ Teknoloji ve inovasyon[1] çağdaş kapitalizmin en önemli unsurlarından biri. Teknolojinin sağladığı olanakları kimi coşkuyla, kimi endişeyle, kimi de umursamazlıkla karşılasa da teknoloji yaşamımızı derinden etkileyen bir olgudur. Ancak insanlar çoğunlukla teknolojiyi maddeleşmiş ürün biçiminde, tezgahta ya da piyasada olduğu haliyle görür ve bilirler. Sadece verili bilgiye indirgenemeyecek olan teknolojinin bu yüzeysel görünümün ötesinde kapitalist ilişkiler içerisinde oldukça […]

Emperyalist ve ulusal güçler ve savaşlar

Kadir Yalçın 11 Kasım, emperyalist bir paylaşım savaşı olan I. Büyük Savaş’ın sonunu ilan eden ateşkes anlaşmasının 100. yılı. Onlarca ulustan milyonlarca işçi ve emekçinin canına mal olarak dünyayı kana boğan bu savaşı başlatanlarla onlara katılan yenilerinin emperyalist şefleri Paris’te toplanarak sözde barışa olan düşkünlüklerini kanıtlamaya çalıştılar. Mağlup ve galipleriyle savaşın tarafları sanki savaşı kendileri çıkarmamış gibiydiler. Sanki görünüşte barışçıl […]

Kamulaştırma tartışmaları ve büyük sermayenin sınıfsal refleksi

Yusuf Akdağ Kamulaştırma talep ve tartışmalarının yeniden gündeme gelmesinin aktüel nedenlerinden biri Kovid-19 salgını (pandemi) oldu. Sağlık sorununun hemen tüm kapitalist dünyada toplumsal bir sorun olarak acil durum alarmıyla öne çıkması, sağlık ve eğitim başta olmak üzere önceki dönemlerde birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de “kamu hizmeti“ kapsamında olan ve fakat neoliberal ekonomi politikalarla özelleştirilen kurumların kamulaştırılması talebini gündeme getirdi. […]

Küreselleşme ‘ütopyası’ndan ‘ticaret savaşları’ dünyasına

İhsan Çaralan ABD Başkanı Donald Trump, 25 Eylül 2018 günü BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Küreselleşme doktrinini reddediyoruz” diyerek, “küreselleşme”nin çöktüğünü ilan ederken, 1990’ların başında ilan edilen bir dönemin sonunu olduğu kadar “Ticaret savaşları”nın öne çıkacağını resmen ilan etmiş oldu. “Küreselleşme” ilan edilebilen, bir ya da birkaç ülke tarafından, bunlar isterse kapitalizmin patronu ülkeler olsun, çöktü denildiğinde çöken bir şey […]

‘Yol’ yazarlarının dayanaksız iddiaları üzerine

Yusuf Akdağ Yol dergisinin Ağustos ayında çıkan ilk sayısında “24 Haziran’ın Öncesi Sonrası ya da Öncesi de Sonrası da Haziran” başlıklı, Emek Partisi’nin seçim taktiği ve ittifaklar politikası üzerine “eleştiri”leri de içeren imzasız bir seçim değerlendirme yazısı yayımlandı. Zorlama varsayımlarla hazırlanan bu “eleştiri” yazısı, kaynak gösterebileceği EMEP’e ait herhangi bildiri, açıklama veya makale türünden bir belgeye dayanmıyor. Kurgulanmış tahminleri ya […]

Adorno ve Horkheimer bağlamında Eleştirel Teorinin eleştirisi

Ender Şiar Argın ‘Eleştirel Kuram’ ya da ‘Eleştirel Toplum Teorisi’, Frankfurt Okulu teorisyenlerinin “kapitalist toplumun ideolojik eleştirisi” olarak tarif ettikleri yorum ve teorilerinin, bu şekilde anılmasını tercih ettikleri isimdir. 1923’te Frankfurt’ta kurulan Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü altında bir araya gelen bir grup teorisyen ve felsefi görüşlerinin yarattığı ekol, bugün Frankfurt Okulu adıyla anılıyor. Kuruluşundan bir asır sonra dahi kendisini Frankfurt Okulu’na […]

“Küreselleşme” kapitalizmin “çatışmasız yeni aşaması” mı?

Yusuf Akdağ “Küreselleşme” ve emperyalizm kavramları merkez alınarak sürdürülen tartışma, Donald Trump’ın, “küreselleşme karşıtı” açıklamasıyla birlikte yeniden alevlendirildi. “Küreselleşme”; bu sorunlu kavram[1] neredeyse tüm toplumsal sorunlarla ilintilendirilerek geniş bir kullanım imkânına ulaşmış bulunuyor. Böyle olmasında, iletişim araçlarının çeşitlenerek dünya ölçeğinde yaygınca kullanımının kolaylaşmasının, doğruluğu-yanlışlığından bağımsız olarak “bilgi”nin, kavramların, görüşlerin kısa sürede dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi ilgili kişi(ler) tarafından “öğrenilmesi”ni […]

Adorno ve kültür eleştirisinin eleştirisi

Ender Şiar Argın Teori ve Eylem’in 31. sayısında Adorno ve Horkheimer bağlamında Eleştirel Teori’nin tarihsel gelişimine, ortaya çıktığı koşullara ve günümüz sosyal bilim teorileri ve düşünce dünyası açısından nerede durduğuna dair bir inceleme yapmıştık. Bu yazıda ise, Eleştirel Teori’nin genel bir okumasından uzaklaşıp, özel olarak kültür eleştirisine ve Theodor Adorno’nun Frankfurt Okulu’nun en popüler teorisyeni olmasına vesile olan ‘kültür endüstrisi’ […]