Halk hareketleri, devlet ve başarı olanakları

Kadir Yalçın Geçtiğimiz Ekim ayında, neo-liberal saldırganlığın daha da ağırlaştırdığı tekelci kapitalizmin olumsuz sonuçlarıyla sömürü ve yağmanın dış koşullarını sağlayan burjuva devletlerin çeşitli biçimler alan baskılarına karşı halkların bir dizi ülkede birbirinin peşi sıra ayağa kalkışlarına tanıklık ettik. Halk hareketleri Ekvador gibi bazılarında belirli kazanımlarla bir sonuca ulaşsa da, çoğu ülkede Kasım’da da yatışmaktan uzaktı, hatta eskilerinin yanına, başta Fransa’daki, […]

2020 bütçesinin sınıfsal karakteri

Erkan Aydoğanoğlu Kapitalist devletin ve yürütme organı hükümetin ekonomik-siyasal programının en somut hali, merkezi yönetim bütçelerinin hazırlanması, tartışılması ve uygulaması sürecinde görülür. Hükümetin politikalarını uygulama aracı olan merkezi yönetim bütçesi, zorunlu olarak politik bir konudur ve politik sürecin merkezinde yer alır. Çünkü devletin öncelikleri, amaçları, hedefleri ve tercihlerinin tamamı siyasaldır. Bu nedenle bütçe süreçleri, aynı zamanda hükümetlerin politik kararlarının belirli […]

Tarım Şurası: Tarımda şirketlerin hakimiyeti için döşenen duble yol

Sedat Başkavak Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2017 yılında “Gıda ve Tarımın Geleceği” başlıklı bir rapor yayınladı. “Yeryüzünü kaplayan ormanların neredeyse yarısı gitti. Yeraltı kaynak suları da hızlıca tükeniyor. Biyoçeşitlilik de derinden aşındı” denilen raporda, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyarı bulacağı ve nüfus artışına bağlı olarak da yüzde 50 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor. İngiliz bilim insanı […]

Kadına yönelik şiddette değişen bir şey yok

Cevriye Aydın Bilim tarihinde olduğu kadar, kadına yönelik şiddetin tarihinde de Hypatia, özel bir yere sahiptir. M.S. 370-415 yılları arasında yaşamış ve linç edilerek öldürülmüş ilk kadın matematikçi, gökbilimci, filozof ve kütüphaneciydi. Hypatia, Roma İmparatorluğu’na bağlı olan Mısır’ın İskenderiye şehrinde doğdu ve yaşadı. Çağının çok ötesinde bir kadın kimliği yarattığı için, kadına dair egemen değer yargılarını sorgulattığı ve ‘kötü örnek’ olduğu için, […]

Sovyetler Birliği’nde sağlık hizmetleri

Şükran Doğan Dünyada ve ülkemizde özellikle 1980 sonrası hız kazanan neoliberal politikaların bir parçası olarak hayata geçirilen özelleştirmelerden, sağlık hizmetlerinin azade kalması mümkün olamazdı, olmadı da. Sermaye açısından ciddi kar kapısı olarak görülen sağlık hizmetleri alanında çeşitli yöntemlerle sürdürülen özelleştirmeler bugün çok ciddi boyutlara varmış durumdadır. Kapitalizm koşullarında zaten hiçbir zaman tamamen ücretsiz verilmemiş olan sağlık hizmetlerinin özel sektöre daha […]