Franz Dahlem*
Ocak 1928
Çeviren: Ahmet Cengiz
Almanya Komünist Partisi (KPD) şu an itibarıyla, işyeri hücreleri, sokak hücreleri ve kırsal yerel örgütler olmak üzere 10 bini aşkın parti örgütünden meydana gelmektedir. Fakat, gerçek politik etkisiyle kıyaslandığında, partinin, bu durumuna rağmen, kitleler içerisinde örgütsel açıdan görece zayıf kök salmış olduğu bir sır değildir. Çok sayıda işçinin mücadelelerde, sendikal ve politik seçimlerde komünistlerin sloganlarını benimsemesine ve onlara oy vermesine, yani yeni parti örgütlerini kurma koşullarının mevcut olmasına karşın, binlerce işyerinde, binlerce yerde henüz hücreler ve yerel örgütlerimiz bulunmamaktadır.
KPD, işyeri hücreleri temelinde yeniden örgütlenmesi sayesinde, partinin proletaryanın bağrında mevzilenmesini sağlayan ve komünist bir örgütün işçilerin yaşamından koparılmasına (semt örgütlenmesinde olabildiğinin aksine) hiçbir zaman izin vermeyen en yüksek örgüt biçimine kavuşmuştur. Parti, hücrelerinin yardımıyla, en geniş emekçi tabakaları kendi politikasıyla doğrudan kucaklayabilir; kitlelerin taleplerini ve ruh halini adeta bir anten gibi yakalayan hücreleri aracılığıyla, işçilerin ne istediği, ne düşündüğü, mücadele etme kararlılıklarının ne durumda olduğunun bilgisine kavuşur. Ve işin bir boyutuna daha dikkat çekmek lazım ki bu, tekelci sermaye ve onun devlet aygıtının artan saldırıları karşısında önemlidir: Parti, şimdiki hücre örgütlenmesi biçimiyle, sınıf hasımlarının saldırıları için daha zor erişilebilirdir. Onlar, 1923’de olduğu gibi, partiyi genelde yasaklayarak örgütünün belli başlı parçalarını bir daha asla tümden felce uğratamayacaklardır. Örgütümüz bugün, ciddi bir tutukluluk göstermeden, büyük yeniden düzenlemelere gerek duymadan ve mücadele gücünden hiçbir şey yitirmeden legal çalışma durumundan doğrudan yeraltı mücadale pozisyonuna geçebilir; hatta önder kadrolarının bir kısmının devre dışı bırakılması durumunda dahi faalliğini koruyabilir. İşyeri hücrelerimizin kapitalistlerle iki yıldan beri sürdürmüş oldukları küçük çaplı savaşlar, binlerce işyeri devrimcisinin eğitilmesinin en iyi okuludur. Onlar, iş arkadaşlarının çıkarları doğrultusunda marifet ve fedakarlık gerektiren çetin günlük çalışmayı zamanıyla yürütmüş olarak gerçek kitle önderleri haline geleceklerinden, tayin edici durumlarda onların başında devreye gireceklerdir.
Biliyor ve saptıyoruz ki, hücrelerin bu büyük organizması henüz pürüzsüz çalışmıyor, çarkın içindeki birçok hücre at başı yol almıyor. Çünkü politikaya -makinenin her bir parçasını çalıştırmak için elzem olan bu yağa- sahip değiller. Çünkü birimde önder olanlar ve hücre yönetimleri henüz inisiyatifsiz. Çünkü partinin her bir üst organı, çoğu kez tekil parçalarla yeterince ilgilenmiyor ve bundan ötürü tekil hücrelerde herhangi bir aksama nedeniyle ortaya çıkan tıkanmanın, hatta durgunluğun farkına bile varmıyor. Birçok başka eksiklikten daha söz edilebilir; fakat bilindiği gibi, bu eksikliklere “Parteiarbeiter”[2] yorulmaksızın işaret etmiş ve onların aşılması için somut önerilerde bulunmuştur.
Tüm örgütü, her bir tekil parçasının önemli siyasi, ekonomik ve diğer olaylar karşısında hazır cevap ve hızlı bir tavır gösterebilmesi için daha hareketli kılmak; her hücreyi ve yerel örgütü, olağanüstü bir durumda da kendi başına çalışabilecek devrimci bir kale haline getirmek; bu, en yüksek enerji ile girişmemiz gereken ve çözümü, partinin önünde duran büyük görevlerin üstesinden gelmesinin bir ön koşulu olan bir görevdir. Bu hedefe, ancak tüm parti üyelerinin, özellikle de fonksiyonerlerinin işe el atmasıyla ve aşağıdan başlayarak -herkes kendi hücresinde, kendi yerel örgütünde- çalışmayı gerçekleştirmesiyle ulaşılabilir. Bugün parti örgütünün daha da büyütülmesi bakımından tayin edici olan bazı ana noktaları tekrarlamak ve altını çizmek istiyoruz.
- YÜZÜMÜZÜ İŞÇİ HAREKETİNİN STRATEJİK NOKTALARINA ÇEVİRELİM!
Partimizde, daimi mücadele görevlerimizden birisinin, işçilerin sekiz saatlik işgünü, daha yüksek ücretler ve ücret dengelemesi için verdikleri kitlesel mücadeleleri örgütlemek olduğu konusunda bir şüphe yoktur. Nitekim, partinin milyonlarca proletere kendi öz çıkarları üzerinden ulaşmasının, onları harekete geçirmesinin ve sosyalist hedef doğrultusunda onlara önderlik etmesinin kaldıracı burada bulunmaktadır. Ve yine, komünistlerin her bir iş arkadaşının gönül ve güvenini kazanma uğruna günlük sert çarpışmaların cereyan ettiği ve sosyal demokrasinin ciddi anlamda alt edilebileceği mücadele alanı da burasıdır. SPD, sayısız fonksiyoner aygıtıyla iş yerlerinde bulunduğu sürece güçlü konumunu muhafaza edecektir; SPD’yi işyeri ve sendika mevzilerinden uzaklaştırdığımız ve bu mevzileri kendimiz alabildiğimiz yerlerde onun yereldeki nüfuzunu da kırmayı başarabiliriz. İşyeri ve sendikadaki devrimci günlük çalışma, tam da bu nedenle KPD açısından üstün ve tayin edici bir role sahiptir.
Sınıf mücadelesinin bugünkü aşamasında, tüm dikkatini kendi bölgesinin belirleyici işyeri ve sendikalarına doğrultmayan bir parti yönetimi bulunmamalıdır artık. Kendi çalışmasını esas olarak işyerlerindeki işçilerin durumuna göre ayarlamayan bir sekreter, bir redaktör, bir yönetici organ, komünist bir örgütü yönetmeye ehil değildir, partinin üyeleri tarafından hızla uzaklaştırılmalı ve yerlerine, kitleleri göz önünde bulunduran ve kitle çalışması yapma yeteneği bulunan fonksiyonerler getirilmelidir. Eski tarza dair genel soyut ajitasyon ve gösteri taktiği yetersizdir ve zamanı geçmiştir. Komünist bir fonksiyoner, stratejik noktaları -aynı bir savaş haritasında olduğu gibi- sürekli gözünün önünde bulundurmalıdır: Büyük fabrikalar, sendikalar, kitle örgütleri. Bütün güçleri buralarda yoğunlaştırmak, tüm diğer şeyleri bu ana hedefe tabi kılmak, sebat ve kararlılıkla dayanmak -işte bu tutum gösterildiğinde başarının elde edilmemesi söz konusu olmayacaktır.
- PARTİ POLİTİKASINI HER BİR ÜYEYE HIZLI VE POPÜLER BİR BİÇİMDE ULAŞTIRMAK
Partinin kitleler içerisinde izlediği genel politika kuşkusuz doğrudur. Ancak, Merkez Komitesi (MK) ve Bölge Yönetimi’nin (BY) tek tek olaylara ilişkin açıklama ve direktifleri, aşağıya, hücreler ve yerel örgütlere kadar, gereken hızda ulaşmıyor. Öte yandan, çoğu zaman direktifler çok soyut, ilgili işyeri ve bölgedeki işçilerin ihtiyaçlarına uyarlanmış değil. Hiç şüphesiz bu bakımdan, daha aşılması gereken birçok katılık, bürokrasi, anlayışsız mekanikleştirme söz konusudur. Bu eksikliklerin ortadan kaldırılması için şu adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz:
- a) Her bir yönetici organda ajitasyon-propaganda aygıtının ilerletilmesi -öyle ki bu aygıt, MK ve/veya BY’nin genel direktiflerini, anlaşılır, somut, yerelin ve işyerinin koşullarına uyarlanmış bir biçimde üyelere iletebilir bir konumda olsun;
- b) Tüm üyelerin, olaylar ve parti yönetimlerinin politikası hakkında hızlı ve genişçe bilgilendirilmesi. Bu nedenle, belirli aralıklarla olmak üzere, küçük şehir örgütlerinde genel üye toplantılarının, fabrika mesaisi sonrasında kombine işyeri hücreleri toplantılarının, büyük şehirlerde semt üyeleri toplantılarının vb. düzenlenmesi gerekir. Bu toplantılarda, belirli ana sorunlar bilgilendirici bir tarzda ele alınmalı ve yoldaşlara partinin çizgisi ve çalışması hakkında genel bir bakış verilmelidir. Bu toplantılar, hücrelerin çalışmasını kolaylaştırmaya hizmet etmek ve haliyle buna uygun olarak düzenlenmiş olmalıdır. Elbette ki parti yaşamı esas olarak, 14 günde bir gerçekleşen hücre toplantılarında cereyan etmelidir; önemli kararlar yalnızca orada alınır.
Hücre sekreterleri konferanslarının, parti işçileri toplantılarının, tek tek kısım temsilcileri ve grup başkanlarıyla istişarelerin düzenli bir şekilde yapılması, yukarıda da sözünü ettiğimiz partiye daha büyük hareketlilik sağlama çabasının unsurlarıdır aynı zamanda. Burada hazır bir şema yok; burada ancak yönetimin politikasını hızla yaşama geçirme çabası fonksiyoner ve üyelere ulaşmanın en uygun yöntemini ortaya çıkartabilir.
- PARTİ İÇİNDE ÖZENLİ BİR HAT TUTTURMA VE SIKI BİR DİSİPLİNİ YENİDEN TESİS ETME
Parti içi durum, aşırı sol muhalefetin tamamen çözülmeye başlamasıyla birlikte daha iyi bir noktadadır. Tecrübelerin gösterdiği şu ki, parti çoğunluğuna ait yoldaşlar her muhalif işçiyi ortak çalışmaya dahil etmede ne kadar inisiyatifli davranırsalar, muhalif yoldaşların nitelikli bir birlikte çalışmaya çekilebilmesi de o denli hızlı olabilmektedir. Bugüne kadar muhalif olan yoldaşlara karşı dar kafalı bir misilleme politikası asla güdülmemelidir. Tam tersine muhalif olan her yoldaşa elimizi hep uzatmış halde olmalıyız, ancak bu durumda onu parti yönetiminin politikasının doğruluğu konusunda zamanla ikna edebiliriz.
Partide bazı yerlerde ortaya çıkan bir eğilim var: Genç, taze güçlerin yükselmesine fırsat vermemek; adeta yönetim tekelini, artık yüz yüze olunan görevlerin çoktan üstesinden gelemeyen yoldaşların elinde tutmak. Bu eğilim mutlaka kırılmalıdır! Parti, çok sayıdaki parti örgütünün özgüvenli yönetimlere sahip olabilmesi için binlerce ve binlerce yeni fonksiyonerlere ihtiyaç duymaktadır. Bunlar ama, ancak yönetime alınır ve oradaki çalışmada sorumluluk üstlenirlerse kendilerini geliştirme ve buradaki sınavı geçme imkanlarına kavuşabilirler. Şimdi, sayısız komünisti RH (Kızıl Yardım), RFB (Kızıl Cephe Savaşçıları Birliği)[3] ve benzer kitle örgütlerindeki pozisyonlarından alma, bu pozisyonları partisizler ve sempatizanlarla doldurma ve [bu] yoldaşlarımızı yetkili parti görevlerine getirme zamanıdır. Parti içi yaşam bakımından gerekli olan, tüm toplantılarda ve tüm parti yaşamında parti disiplinini sıkı bir şekilde artırmaktır. Sert parti içi tartışmalar nedeniyle -esas olarak da parti kararlarının disiplinli bir tarzda yaşama geçirilmesi bağlamında- biraz gevşemiş bulunan disiplin; hücre ve yerel örgüt yönetimleri tarafından toplantıların titiz bir biçimde hazırlanması, tüzüğün amaca uygun olarak uygulanması, ıslah olmaz mızmızların kötü niyetli rahatsızlık çıkarma girişimlerinin geri çevrilmesi, gündem maddeleri ele alınırken konulara bağlı bir tartışmaya riayet edilmesi vb. suretiyle, eski haliyle yeniden tesis edilmelidir. Tüm yoldaşların zevk ve istekle katılımını sağlamak için toplantılarımız, içerikli, ilginç ve kısa (iki ila üç saat) olmalıdır. Sıkı bir disiplin, düşmanın artan baskı tedbirleri nedeniyle de gereklidir.
- ÜYE SAYISINI ARTIRMA
İmparatorluğun hemen hemen tüm yerlerinde -tek tek örnekler buna işaret ediyor- yeni işyeri hücreleri ve yeni yerel örgütler (kırda) kurulabilir. Belirli bir zaman zarfında hangi işyerlerinde, hangi yer ve bölgelerde yeni üyelerin kazanılması ve yeni parti örgütlerinin kurulması gerektiği konusunda yönetici her parti organımız kendine bir hedef koymalıdır. Ardından belirli güçlerimiz (ajitasyon, mali vb. bakımından) bu hedefe odaklandırılmalıdır.
Parti üye sayısındaki dalgalanmanın nedenleri konusunda yapılan araştırma kanıtlamaktadır ki, yeni kazanılan üyelerin büyük bir oranı partiyi kısa bir süre sonra yine terk etmektedir. Burada müdahalelerde bulunmalıyız; üyeler, başlangıç kursları, temel kurslar vb. aracılığıyla planlı bir politik eğitim çalışmasından geçmeli; önce de belirtildiği gibi, tüm üye toplantılarının iyi hazırlanması ve ilginç düzenlenmesi güvence altına alınmalı ve mızmızlık yapanlardan arındırılmalı; [para] tahsil ve revizyon hususlarında ise, kartotek tutma ve tahsil işlerinde kısmen hüküm süren ve birçok üyenin de “unutulup gidilmesi”ne ve parti açısından yitirilmesine neden olan ihmalkarlığa son verecek daha hareketli ve seri yöntemler geliştirilmelidir.
Bu dört ana görev yerine getirildiğinde, birçok başka eksiklik ve hoşnutsuzluk durumları da (aşırı yüklenme, yararsız veya gereksiz işlerden şikayetlenme veya hücre örgütlenmesine güvensizlik gibi) ortadan kalkacaktır. Aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya, hücresinden Merkez Komitesi’ne kadar her bir yoldaş, parti örgütünü sözü edilen anlamda ilerletmek için elbirliği yapmalıdır.
* Franz Dahlem, Seçme Makale ve Konuşmalar, 1919-1979, İşçi Hareketinin Tarihine Dair; Dietz Verlag Berlin 1980. Sayfa 76-80. (Der Parteiarbeiter (Berlin), 1928, Sayı 1, sf. 5-9)
[2] Der Parteiarbeiter (Parti İşçisi), KPD MK tarafından “devrimci örgüt çalışmasının pratiği için” 1928-1932 yılları arası çıkartılan aylık parti içi yayın organının adıdır. – Çev.
[3] Roter Frontkämpferbund (Kızıl Cephe Savaşçıları Birliği), Weimar Cumhuriyeti döneminde KPD’nin (ana kitlesi işçilere dayanan) silahlı birliği idi. Temmuz 1924 kurulan örgütün görevi, başta grev ve gösterilerde olmak üzere işçileri ve partiyi faşist örgütlerin saldırıları karşısında korumaktı. – Çev.