Yazdan bile ‘sıcak’ bir siyasi gündem dönemine doğru

İhsan Çaralan 2017 yazı, sadece meteorolojik değil, siyasi olarak da Türkiye’nin en ‘sıcak yaz’larından birisi oldu. 16 Nisan referandumunun sonuçları tartışılırken Meclis gündemine “Meclis İç tüzüğünün değiştirilmesi” getirildi; siyasi gündem CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ve arkasından CHP’nin başlattığı Adalet Yürüyüşü, İstanbul’daki büyük “Adalet Mitingi”, HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti ile çeşitlenip zenginleşti. Bunlara Katar krizi etrafında Türkiye-Katar-Suudi Arabistan kutsal […]

Sınıf mücadelesi ve Marksizm karşıtlığıyla devletle uzlaşmacılık

Kadir Yalçın Başta Öcalan olmak üzere DM’nin Marksizme yaklaşımı tartışma götürür gibi değildir: “Marksizm gibi en iddialı ekoller bile sınırlı çözüm katkıları yanında özellikle adına hareket ettikleri ezilen ve sömürülenler dünyasını yeni bir dogma ve siyaset anlayışına bağlayıp hakim toplumsal sistemin bir yedeği kılmaktan öteye rol oynayamamıştır.”[1] Sömürülen yığınları ve başta –zaten “efendisinin uşağı” köleden başka şey olmayan– işçi sınıfını […]

Proletaryanın şahsında üretici güçleri geliştirmek

Nuray Sancar  Marx ve Engels Komünist Manifesto’da kapitalizmi ve sınıf mücadelelerini tahlil ettikten sonra proletarya partileri için çıkardıkları sonucu bir yol haritası olarak formüle etmişler ve “Tüm öteki proletarya partileri gibi komünistlerin de ilk amacı proletaryanın sınıf olarak oluşması, burjuva egemenliğinin yıkılması ve proletaryanın siyasal iktidarı ele geçirmesi…”[1] diye yazmışlardı. Ekim Devrimi de bu yol haritasını izlemiştir. Zincirlerinden başka kaybedecek […]

‘Saha’da ‘maddi olmayan’ emeği aramak

Arif Koşar   Türkiye’de, özellikle akademide, en azından bazı kesimlerinde post-endüstriyel literatüre ilişkin yoğun bir ilgiden söz edilebilir. “Bilgi toplumu”, “sanayi sonrası toplum”, “post-fordizm”, “enformasyon toplumu”, “bilişsel kapitalizm” vb. kuramlar şu ya da düzeyde etkili olmuş, hatta bu kuramlardan türetilen tezler çalışma yaşamı ve sendikal alandaki yaklaşımlarda “çağın gereklilikleri” olarak sunulmuştur. Bu oldukça genel ifadeleri ayrıntılandırıp açma niyetinde değiliz. Kastettiğimiz […]

Ludwig Feuerbach ve klasik alman felsefesinin sonu

Ongun Gürsu Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin sonu Engels’in geç dönem çalışmalarından birisidir. Marx’tan sonra klasik alman felsefesinin başka ülkelerde tekrar popülarite kazanmaya başlamasından sonra, Engels o güne kadar Marx ile birlikte, belli aralıklarla ve çeşitli araçlarla yapmış oldukları klasik Alman felsefesi eleştirilerini derleyip toparlama ihtiyacı duymuştur. Starcke’nin Feuerbach üzerine yazdığı bir kitap bu ihtiyaca aracı olmuş ve Engels’ten […]

Türkiye’de emek mücadelesi ve metal fırtına

Yağız Senem* Bu makalede öncelikle Türkiye’de işçi hareketinin gelişimini kısaca özetleyip yakın tarihteki üç önemli eylemliliği ele alacağız. İlki 29 Ocak 2015’de DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası ile MESS arasındaki görüşmeler kapsamındaki metal işçilerinin grevi; ikincisi 2015 Mayıs’ında Türk-İş’e bağlı Türk Metal sendikasının örgütlü olduğu işyerlerinde –özellikle Koç Holdingin işletmeleri- Türk Metal sendikasının anti-demokratik tutumuna karşı metal işçilerinin başlatmış olduğu […]

Yeni tanrı bilgisayarlar mı?

Deniz Yalnız Gelişmekte olan burjuvazi ile soylular arasında bir sınıf uzlaşması ile sonuca bağlanan 1688 İngiliz Devrimi, toplumdaki sınıflar arasındaki ilişkilerde ciddi değişimler meydana getirmiştir. Bunlardan en önemlisi, burjuvazinin egemen sınıflar arasında yer almaya başlamasıdır. Sınıflar arasındaki bu güç dengesindeki değişiklik, toplumun her kesimini etkileyerek toplumsal bilinçte başkalaşıma sebep olmuştur. Bu köklü değişim, kaçınılmaz bir şekilde felsefeyi de etkilemiştir. George […]

Friedrich Engels’ten Königsberg’deki Joseph Bloch’a mektup*

Londra, 21 [-22] Eylül 1890 … Materyalist tarih anlayışına göre, tarihte en sonunda belirleyici etken, gerçek yaşamın üretimi ve yeniden üretimidir. Marx da ben de bundan daha çoğunu asla ileri sürmedik. Bundan ötürü, herhangi bir kimse bunu ekonomik etken biricik belirleyici etkendir diyerek bozarsa, bu önermeyi anlamsız, soyut, saçma bir söze dönüştürüyor demektir. Ekonomik durum temeldir, ama üstyapının çeşitli öğeleri […]